Wednesday, February 15, 2012

Ali Kendav Qoçgirililer





9 Aralık 1920’de kurulan Merkez Ordusu’na 13 Mart 1921 tarihinde Nurettin Paşa komutan olarak atanır.
Ankara’daki mecliste Merkez Ordusu’nun Koçgiri üzerine hareketi görüşülürken mecliste bulunan Kürt mebuslarından sadece Erzurum mebusu Hüseyin Avni harekata karşı çıkar.
Mustafa Kemal, ordunun Koçgiri’ye hareketinin tenkil (bastırma, katliam) değil, tedip (uslandırma) amacıyla olduğunu savunarak meclisten istediği kararı çıkarttırmış ve Nurettin Paşa alelacele Sivas’a gönderilmiştir. Oysa, ordunun tedip için değil tenkil için Koçgiri’ye gönderildiği açıktır. Komal Yayınları’ndan çıkan Koçgiri Halk Hareketi adlı eserde, resmi tezci Türk yazarlardan Rahmi Apak ve Kenan Esengin’in itiraf niteliği taşıyan şu yazıları aktarılıyor: “Rahmi Apak, ... ordunun tedip ve ıslah için değil tenkil hareketini yürüttüğünü ve bu tenkil hareketinin planlarının sair belgelerini vermektedir. Kenan Esengin, bu tenkil eylemini özetle şöyle veriyor:
Merkez Ordusu’nun tenkile başlamadan önce 14 Mart 1921’de yayınladığı bildiri özetle şöyledir: Harekatın şiddeti, ayaklanmanın tertipçi ve tahrikçisi olan halkı kışkırtan kişilere yöneltilecek, mal, can, ırz ve namusları hükümetin teminatı altında bulunduğu ve din, mezhep ayrılığı gözetmeksizin bütün vatandaşların haklarının korunacağı ahaliye duyurulacak ve inandırılmalarına çalışılacaktır. Bu hedefe varmak için harekata başlamadan önce, her birlik komutanı durumu bu suretle halka duyurarak uymaya çağıracak, fesatçı ve tahrikçilerin teslimini, yağma malların verilmesini geri isteyeceklerdir. 48 saat geçmemek şartıyla verilecek mehilin bitiminde buna uymayanlar asi sayılacaklardır. Tertipçi, eşkiya başları yakalandıkça tutuklu olarak ve kaçmalarına meydan verilmeyerek Sivas Merkez Komutanlığı’na sevk ve teslim olunacaklardır. İsyan ve eşkıyacılıkta direnenlerin mallarına el konulacak ve en yakın hükümet merkezine teslim ile evleri yakılacak ve yıkılacaktır. Direnenler köy halkı oldukları takdirde bu işlem bütün köy için uygulanacaktır. İsteyerek ya da istemeyerek her ne şekilde olursa olsun ayaklanma ve eşkiyalığa katılmış olanların silahları ve cephaneleri alınacak, silahlarını gizledikleri anlaşılanlar da tutuklanacaklardır. Tenkil harekatı Koçgiri aşiretine ve bunlara katılmak üzere Tunceli’den gelmiş olan asilere ve Koçgiri çevresinde isyana katılmış olanlara yöneltilecektir. Kanunlara bağlılıklarını devam ettirmiş olan köy ve aşiretler halkının hiçbir surette zarar görmemeleri çok önemlidir. Tenkil harekatı sırasında kişi haklarına önem verilmesini, halkın kalbinin kazanılmasına gayret harcanmasını silah arkadaşlarımdan beklerim.
Çeşitli kollardan hareket eden müfrezeler arasındaki ulaştırma ve irtibata da çok dikkat edilecek, harekatın düzeninde cereyan etmesi aşiretlerin şaşırtıcı gece baskınlarına karşı hazırlıklı bulunulmasını, aynı bölge içinde hareket eden birliklerin birbirlerine karşılıklı yardımda bulunulmasını, cephane israfına meydan verilmemesini, hükümete bağlı ahalinin silahlı kuvvetlerinden uygun şekilde faydalanılmasını ve bu katliamın çok gizli tutulmasını ve alındığının bildirilmesini rica ederim.” (Kenan Esengin, Milli Mücadele İç Ayaklanmaları)
Merkez Ordusu Komutanı Nurettin Paşa, tenkil planını Ankara’ya şöyle bildiriyor ve emrindeki askeri birliklere şu talimatı yayınlıyordu:
“Erkan-ı Harbiye-i Umumiyye Riyaseti’ne
3.4.1921
Bölgede lüzum duyulan inceleme yapılmış olup aşağıdaki gibi hareket edilecektir.
1- 13. Süvari Tugayı, 14. Süvari Tümeni’ne verilmiştir. 14. Tümen 9 Nisan 1921’de Zara’nın güneyinde Yaragil, Tuzla, Gözü, Peynik, Benlikaya hattında toplanacak, ilk önce Beydağı bölgesini temizleyecektir.
2- Divriği’de bulunan 27. Tugay, Refahiye’deki Giresun Müfrezesi, Kemah ve Egin müfrezeleriyle birlikte bir grup teşkil edecektir. Bu grup Kuruçay iye Refahiye’nin arasında toplanacak şekilde ileri harekata geçecek ve bölgede Doğu Gurubu teşkil edecektir. Bu maksatla Kemah müfrezesi Giresun müfrezesiyle birleşerek ve Gökse bölgesindeki asileri temizleyerek Kuruçay üzerine ilerleyecektir. Divriği’den Kuruçay’a hareket edecek olan 27. Tugay da bu bölgede Giresun ve Kemah gurubu ile birleşecektir.
3- Erzincan’daki kuvvet yerinde kalacaktır. Erzincan ile Kemah arasındaki birkaç asi köyü tepelenmesi ve Erzincan’ın korunması bu kuvvetin görevidir.
Merkez Ordusu Komutanı Nurettin.”
“Askeri birliklere talimat
1- Erzincan-Egin (Kemaliye) arasındaki Fırat nehri üzerinde bulunan köprüler tutularak, Dersim (Hozat) ile irtibatı tamamen kesilecektir.
2- Refahiye, Zara, Koçhisar, Divriği’deki guruplar, Koçgiri aşiretinin bulunduğu bölgeye doğru birbirine kavuşacak şekilde hareket edeceklerdir. Şimdiden gerekli keşifler ve hazırlıklar yapılacaktır.
3- Bastırma maksadı: Taarruzlar, ayaklanmanın düzenleyicisi ve kışkırtıcıları olan elebaşları ve onlarla birlikte olanlara karşı yapılacak, isyanla ilgisi olmayan halkın gönlü alınarak, Hükümet tarafına geçmeleri sağlanacaktır. Şimdiye kadar çalışıldığı gibi bundan sonra da Hükümetin asilere karşı bu hareketi yaptığı, bunun dışında hiçbir gizli düşüncesinin bulunmadığı, bütün azınlıklar hakkında eşit işlem yapılacağı ve iyi niyetinin bulunduğu halkın kulağına konacak ve anlatılacaktır.
4- Kışkırtıcılar ve fesatçılar ile bunların elebaşları yakalandıkça askeri mahkemeye verilecek, haklarında kanuni hüküm yerine getirilecektir.
5- Silahlar toplanacaktır.
6- Koçgiri aşiretini bir daha başkaldırmayacak hale sokmak, yahut bu aşireti şimdiye kadar yaşadığı alandan parça parça uzaklaştırıp dağıtmak gerekecektir. Bu düşünceden hangisinin yapılacağı bastırma hareketinin sonuçlarına göre ayrıca bildirilecektir.
7- Birlikler, verilen talimata göre tesbit edilen mahallerde bulunacaklardır.
8- 27. Tugay’ın Divriği’ye gelmesinden sonra askeri harekat başlayacak ve tarafımdan idare edilecektir. Nisan 1921/ Nurettin Paşa.”

(ATEŞE Arşivi; Klasör 2461, Dosya No: 10, Fihrist 2,1) 53
Hala Koçgiri’de bulunan nasihat heyeti, Merkez Ordusu’nun Sivas’a gelmesi üzerine, işini başarıyla yapmış olmanın verdiği huzurla sözde Ordu’nun Koçgiri’ye yürümesine engel olmak üzere Koçgiri’den ayrılarak Sivas’a gider.
Merkez Ordusu, Sivas-Kangal-Malatya-Elaziz ve Sivas-Zara yollarını kontrol altına alır ve seyahati yasaklar. Fırat ve Murat nehirleri üzerindeki köprüler kapatılır. Ulaşım tamamen kesilir. Koçgiri’nin her tarafla bağı kesilmiştir. Artık Koçgiri’nin her karış toprağında şiddetli çatışmalar yaşanmaktadır.
Sivas’a geçen nasihat heyeti ise bildiriler yayınlayarak Haydar Bey’i teslim olmaya çağırır, Kürtlere Dr. Nuri ve Koçgirili Alişer’in ‘yalanlarına uymamaları’ yönünde tavsiyelerde bulunur(!)
Haydar Bey yaptığı hatanın farkına varır ve bütün gücüyle savaşa katılır. Sivas-Koçhisar-Zara ve Sivas-Kangal hatlarında şiddetli çatışmalar yaşanır.
Sivas istikametinden Hafik cephesinde Kurmeşan Aşireti ile savaşan Türk ordu birliklerine Kürt Aziz’in kuvvetleri öncülük etmektedir.
Savaşın ağırlık merkezi Sivas ve Kızılırmak hattıyken, kuzeydoğudan Giresunlu Topal Osman’ın 2.500 kişilik Laz çetesi, jandarma kuvvetleri ile birlikte Refahiye üzerinden Koçgiri’ye ikinci bir cephe açar (20 Mart 1921).
Nurettin Paşa komutasındaki Türk askerleri ve Topal Osman çetesi, Koçgiri’de insanlık tarihinin en korkunç katliam ve yağmalarından birini gerçekleştirirler. Bu konuya ileride değinilecektir.
“Kürt kadın ve çocukları, cephelerdeki Kürt savaşçılara erzak ve cephane taşıyordu. Hatta bazı kadınlar silahlı olarak ateş hatlarında savaşıyorlardı.”54
Dersim’den Koçgiri’ye gelen kuvvetlerin İliç ve Şeytan köprülerinde ihtiyat olarak bıraktıkları kuvvetler, Egin ve Erzincan’dan gelen Türk birliklerine büyük kayıp verdirdiler.
Erzincan da seferberlik kapsamına alınır.
Divriği’nin Zmara nahiyesi, Mahmut Bey komutasındaki Kürt silahlı birliklerince ele geçirilir. Dostan ve Lordun geçitlerinde Divriği Jandarma Taburu’na bağlı birlikler mağlup edilir. Arapgir’den Divriği’ye gelen jandarma bölüğü teslim alınır (25 Mart 1921).
Diğer yandan Beko komutasındaki Kürt kuvvetleri Refahiye’nin Kayadibi mevkiinde Topal Osman çetesini kuşatır. Ancak, Erzincan’dan gelen 11. Alay’a bağlı 2. Tabur’un dağ topları sayesinde Topal Osman ve çetesi kurtulur.
30 Mart 1921’de Divriği’nin Sincan nahiyesi teslim alınır. Fakat güvenlik gerekçesiyle Divriği merkezine girilmez.
Arada bir engel kalmamasına ve yardım istenmesine rağmen Dirêjan ve Atma aşiretleri yardıma gelmezler.
Kuzeyde ise 11. Alay ile Filik Ali ve Paşa beylerin komutasındaki Kürt kuvvetleri arasında şiddetli çatışmalar yaşanmaktadır.
Savaş tüm şiddetiyle devam ederken, Kürtlerin içindeki hainler yine görev başındadırlar. Ankara’nın adamı Kangal ağası Kürt Hacı, Ginyan Aşireti reisi Murat Paşa ile Yılanlı Dağlarında bir görüşme yapar. Görüşme sonrası Murat Paşa Beypınar nahiyesine döner, Celallı bölgesindeki cephe komutanlarından Zalim Çavuş ve Hasan Çavuş idam edilir. Seyid Aziz’in Sivas ve Dersim Kürtleri üzerinde büyük bir manevi etkisi olduğunu bilen Ankara Hükümeti, onun idamına cesaret edemez. Bu ihanetle Koçgiri içten büyük bir darbe almış olur.
Murat Paşa’nın ihanetine rağmen Ginyan Aşireti’nin bir kısmı Kürt saflarında savaşmaya devam eder.
Nurettin Paşa komutasındaki Türk kuvvetleri, önemli liderlerini kaybeden Kurmeşan Aşireti’ne saldırarak köylerini imha eder. Aşiret reisi Eymerli Güzel Ağa’nın ölümü, Kurmeşan ve yöredeki diğer aşiretlerin yenilgisine ve dağılmasına neden olur. Kalan kuvvetler, Yalıncak ve Karabet dağları ordu tarafından işgal edilmiş olduğu için Koçgiri ve Zara’ya, kısmen de Kangal ve Divriği yönünden Şadiyan ve Canbegan aşiretleri bölgelerine doğru geri çekilir.
Gelişmeler karşısında Dersimliler Ankara’ya protestolar yağdırmaktadırlar.
Dersimli Ateş Kuvvetleri, Erzincan-Kemah arasını kontrol ederek geri çekilme hattını sağlamlaştırmışlardı.
Bu aşamada savaş Koçgiri ve Ümraniye bölgeleri ile kısmen de Zara civarında bütün şiddetiyle devam etmektedir. Ümraniye cephe komutanı Azamet Bey çatışmalar sırasında ölür.
Kasımoğlu Munzur komutasındaki Dersim kuvvetleri Kemah mıntıkasına gelerek, Kamarik Aşireti’nin de desteği ile Erzincan’daki Türk askeri kuvvetlerinin Koçgiri üzerine hareketini geciktirir.
Erzincan’ın güney bölgesinde bulunan Aşuran Aşireti’nin desteğiyle Doğu Cephesi nispeten daha kuvvetlidir. Güney ve Batı taraflarından yardımsız kalan Koçgiri Kürt silahlı kuvvetleri çözülür. Çatışmalarda Sabit ve Bahri beyler de ölmüştür.
Kaynaklar:
53- B. Öz (age)
54- N. Dersimi (age)

No comments:

Post a Comment